17 Ağustos 2011 Çarşamba

Albay Reşat Bey!

“...27 Ağustos 1922 sabahı. 57. Tümen, Sincanlı Ovası’ndan Dumlupınar’a kadar tüm
yolları tutan ve Büyük Taarruzun en stratejik noktalarından olan
Çiğiltepe’yi kuşatmış. Saat 10.30’da Mustafa Kemal telefonda:

-Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman
alacaksınız?

- Komutanım, yarım saat sonra alacağız.

- Başarılar diliyorum.

Mustafa Kemal (10.45):

-Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli.

- Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar. Ama alacağız
komutanım, mutlaka alacağız.

Mustafa Kemal (11.00):

- Reşat Bey’i istiyorum.

- Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Okuyorum: Yarım
saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış
olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım.

11.45 Başkomutanın telefonu çalar:

- Çiğiltepe alınmıştır komutanım. ”

Albay Reşat bırakın askerinin başına çuval geçirilmesini normal sayıp,
çuvalcısını misafir etmeyi, görevini 15 dakikalık gecikmeyle yerine getirmeyi
dahi üniformasına düşen leke saymış ve revolverini şakağına dayayarak ölmeyi
tercih etmişti. (27 Ağustos 1922)

 

 

Hiç yorum yok: