19 Ağustos 2011 Cuma

İşte Diplomasi

Adamanı biri Afrika’da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek; bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor. “Şimdi başım dertte” diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış, yerde kemik parçaları gömüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye başlamış. Bu arada da arkadaki leoparın hareketlerini kestirmeye, kontrol etmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldırıya
geçecek zaman minik köpek kendi kendine konuşmuş. “ Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mıdır ki?” diye sormuş.


         Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. “Tam zamanında canımı kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım” diye düşünmüş,” leopar. Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olan- ları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu sormuş. Leopar köpeğin
yaptıklarından çok korkmuş ve köpeğe sinirlenmiş. Maymuna “Atla sırtıma gidip şunu yakalayalım “ demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte yaklaştığını fark etmiş. “Şimdi ne yapacağım” diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine yine arkasının leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken “Bu aptal maymunda nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim, hala haber yok” demiş minik köpek.

Leoparın üstündeki maymuna aldırış etmeden nasıl kaçtığını siz düşünün artık.

Diplomasi  böyle bir şey işte... Yapabiliyorsan; hızlı düşün, sakin ol, güçlü görün, düşmanını kendi silahı ile vur ve yen.

Hiç yorum yok: