6 Ağustos 2011 Cumartesi

Ankara Mucizesi

    

         Ehl-i Beyt’ten Horasan’a yerleşip oradan füzeler gibi Anadolu’ya gelen erenlerden biri Aksaray’da Hamit Hazretleridir. Mana anahtarını Ankaralı öğrencisi Hz. Hacı Bayram Veli’ye vermiştir 
         Efsanemiz Anadolu’nun tam orta noktasında geleceğin TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin merkezi olacak Ankara’ya manevi çadırını kurmuştu.
         Bir yandan insanlara gönül ekranlarında ilahi tecelliyi nasıl bulacaklarını öğretiyor, bir yandan da İstanbul’un fethine görevli Akşemseddin’e mana anahtarını hazırlıyordu.
         Aslında Hacı Bayram Veli’de iki önemli hikmet gizliydi. Bunlardan biri İstanbul kalelerinin manevi anahtarı, diğeri kendinden beş yüz yıl sonra gelecek olan Cumhuriyet Türkiyesi’ne başkent olacak Ankara’nın manevi anahtarı...
         Sonuncu hizmeti bundan iki asır önce gelen Bitlisli Mutsak Baba sezmiş ve bir şiirinde açıklayıvermişti.
         Hicri 1264’de basılı divanında 29. sahifesinde aynen şu şiir yazılıdır. (Vefatı 1243)
         Me’vayı nazenini kim Elf olursa efser
         Labud olur o me’va İstanbul ile hemser
         Nun vel kalem başından alınsa Nun’u Yunus
         Aldıkça harfi diğer olur bu Remz Ahser;
         Miftahi Sure-i kaf serhaddi kaf ta Kaf
         Munzan olunmak ister Rayı Resulü Peygamber,
         Hay-ı Huy ile ahir maksud oldu zahir
         Beyti Veliyyul Ekrem El Haç-iydi Ekber
         Ey padişah Fahham Sultan Hacı Bayram
         Ruhanı ister ikram muştak Abdi Çaker
          Bu şiir bir “istihraç” türüdür. Yani geleceğe ait bir olayı üstü kapalı bildirmektir. Şiirde ilk mısra anahtardır.
         ELF, efser olunca o şehir İstanbul’la eşit olacaktır diyor. Alttaki mısralarda birbiriyle ilgisiz sözler var. Bu sözler sıra ile N,K,R,H harflerini sıralıyor. Elf kelimesindeki € harfi başa alınırsa ENKRH den kurulu bir kelime çıkar ki, Arap harfleri ile bunun karşılığı ANKARA’dır. Ankara’nın İstanbul ile eşit bir şehir yani başkent olacağını Bitlisli Muştak Baba iki yüz yıl önce böyle bir şifre ile gelecek kuşaklara duyurmakta, belki anlamayan olur diye şiirinin son dizesinde Hacı Bayram Sultandan manevi bahşiş istemektedir. Şimdi şiirin ilk dizesindeki şifreye geçelim.
         “..............elf olursa efser”
         (Elf) Arapça bin demektir.(Efser)’in ebced hesabındaki karşılığı 341 olunca, dizenin karşılığı da 1341 olur. Yani 1341 yılı gelince o şehir (Ankara) İstanbul’la eş olacaktır.
          Ankara 1923 yılında yani hicri 1339’da başkent oldu. 2 yıllık fark efrenciye takvimi değişikliklerinden gelmektedir. Şair bu inceliği de düşünmüş, son dizesinde “o yıl iydi Ekber yılıdır” yani Kurban Bayramı Cuma gününe rastlayacak demiştir. Nitekim Ankara’nın başşehir olduğu 1339 yılının Kurban Bayramı Cuma’ya rastlamıştı.
          Anadolu mucizesinin ilahi kader ekranında ne denli açık ayrıntıları ile yazılı olduğu gerçeğini bir kez daha vurgulamak istedik.  
 *Anadolu Mucizesi Kitabı’ndan  Alınmıştır.

Hiç yorum yok: