6 Ağustos 2011 Cumartesi

23 DEFA SONULAN SORU

        80’ine merdiven dayamış yaşlı babayla onu ziyarete gelen 45 yaşlarında ve saygın bir işi olan oğlu salonda oturuyorlardı. Hal hatırdan, çoluk çocuktan, havadan sudan bahsettikten sonra oğlu susmuş; ayrılma vaktinin geldiği davranışları göstermeye başlamış. O anda oturdukları yerin yanındaki pencereye bir karga gelmiş. Yaşlı baba kargayı görünce gülümsemiş. Biraz baktıktan sonra oğluna sormuş: “Bu ne oğlum?” Oğlu şaşkınlıkla; “O bir karga, baba!” demiş. Yaşlı baba kargaya bakarken oğluna tekrar sormuş:”Bu ne oğlum?” Oğlu biraz daha şaşkın bir halde: “Baba o bir karga!”  Karga hala pencerede kendine has hareketler yapıyormuş. Yaşlı baba üçüncü kez oğluna: “Bu ne oğlum?”demiş. Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönüşmüş ve: “O bir karga baba, üç defadır soruyorsun! Beni işitmiyor musun?” Yaşlı baba sakin dördüncü defa oğluna sorunca oğlunun sabrı taşar sesini yükselterek sinirli bir şekilde: “Baba! Bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen sormaya devam ediyorsun! Sabrımı mı deniyorsun, baba?” Babası yüzünde tatlı bir gülümsemeyle yerinden kalkmış, içeri odaya gitmiş ve elinde bir hatıra defteri ile geri dönmüştür. Oturup defterin sayfalarını karıştırmış ve aradığını bulmuştur. Sevgiyle gülümsemesine devam ederken açmış olduğu sayfayı göstererek defteri oğluna uzatmış ve okumasını söylemiş. “Bugün üç yaşında minik yavrumla salondaki pencerenin yanındaki sedirde otururken pencereye bir karga kondu. Oğlum tam yirmi üç defa onun ne olduğunu sordu. Her soruşunda da sevgiyle, şefkatle sarılarak onun bir karga olduğunu söyledim. Bundan hiç rahatsızlık duymadım tam aksine onun masumca tekrar sorması benim içimi sevgiyle doldurmaktaydı.”  “İşte oğlum sen benim dört defa sormamdan rahatsız oldun ama ben bir zamanlar senin yirmi üç defa sormandan mutluluk duymuştum. Neden kızıyorsun!” demiş.


*Genç Beyin Dergisi’nden

Hiç yorum yok: