27 Ağustos 2011 Cumartesi

Herkes Yediğinden İkram Eder

     Yavuz Sultan Selim Han zamanında, İran şahı, Sultan Selim'e.kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderir.  Sarayda sandık açılır. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkar. Fakat bir den pis bir koku yayılır. Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkar. Ne olduğunu anlamaya çalışırlar ve  en alttaki bohçadan insan pisliği çıkar… Yani Osmanlı'ya acayip bir hakaret!!!!!
Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim Han  emir verir;
"Herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermeliyiz"
Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluy. Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatır. İçine o zamanın Osmanlı İstanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu ile kutunun en altına da ve bir satır yazıdan oluşan küçük bir pusula gönderir..
Şah sandığı açar. Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremez tabii...
Osmanlı elçisi yer önce, sonra oradakilere ikram eder.
Şah kutunun içindeki pusulayı görür ve alarak o bir satırdan ibaret olan yazıyı okur:
- "Herkes yediğinden ikram eder" !!!!

Hiç yorum yok: