10 Ağustos 2011 Çarşamba

ÇİN ZULMÜ ALTINDAKİ DOĞU TÜRKİSTAN

Günlük yaşayışımız içerisinde telaş ve çabalarımızı düşündüğümde üzerimize düşen görevleri yerine getirme konusunda zayıf kaldığımıza inanıyorum. Dünyanın hemen hemen bir çok bölgesinde zulüm hüküm sürmekteyken bunu dahi kınayamayan bizler acaba ne kadar doğruyuz, ne kadar dürüstüz ve ne kadar insanız... Lütfen kendinizi ölçünüz!

Bu günlerde medya da yer bulmasa da Doğu Türkista'nda zulüm sürmektedir. Buna dikkatinizi çekmek istiyorum. Zulme sessiz kalmak bir isanlık ayıbı ve utancıdır!...

Fatih ERBOZ'un Yazısından

Yüzölçümü: 1.828.418 km2
Nüfusu: 30 milyon
Başkenti: Urumçi
 Türklerin çocuk sahibi olması bile yasak!..
Doğu Türkistan’ın yıllardır verdiği özgürlük mücadelesi her seferinde kanla bastırılıyor. ’Çin işkencesi’nin Türk kimliği üzerindeki tahribatı inanılmaz boyutlarda,Orta Asya’daki Türk vatanı Doğu Türkistan Çin zulmü altında inim inim inliyor.

İşkencelerin ölümlerin kol gezdiği bu topraklarda Türk kimliği yok edilmek isteniyor. Yıllardır süren özgürlük mücadelesi her seferinde kanla bastırılıyor. Türklerin yaşama hakkına bile saygı duymayan Pekin yönetiminin asimilasyon ve soykırımı politikaları dünyanın gözleri önünde tüm vahşetiyle devam ediyor. Doğu Türkistan’da son günlerde yaşanan vahşet dikkatleri tekrar bölgeye çekti. Her açıdan Türk tarihi için büyük öneme sahip bu ülkeyi derinlemesine inceledik ve ’Çin işkencesi’nin Türk kimliği üzerinde meydana getirdiği derin tahribatı, yaptığımız araştırmalar ve uzman görüşleriyle ortaya koyduk.  Doğu Türkistan Vakfı Genel Başkanı Hamit Göktürk, Doğu Türkistan Devleti’nin ismi başta olmak üzere tüm haklarının gasp edildiğini söyledi.

Kimliğin ifadesi yasak
Doğu Türkistan’ın Türk dünyasının doğudaki kalesi olduğunu kaydeden Göktürk, bölgenin stratejik açıdan çok önemli bir konuma sahip olduğuna dikkat çekti. Çin ve müttefiklerinin varlıklarını istemediğini kaydeden Göktürk, Doğu Türkistan Türklerinin varlığının Orta Asya ve Anadolu Türkleri için de bir güvence olduğunu kaydetti. Türk milliyetçiliğinin bu bölgede yeniden etkinlik kazanmaması için Çin’nin elinden geldiğini yaptığını anlatan Göktürk, “Vatandaşlarımızın elinden anlamsız bahanelerle pasaportları alınıyor, aynı zamanda mallarına el konuluyor” diye konuştu. Çin tarafından işgal edilen Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerin kendi kimliklerini ifade etmelerinin yasak olduğuna dikkat çeken Göktürk, insan hakları ihlallerinin soykırım boyutunda olduğunu söyledi.

Hamilelere işkence
“Doğu Türkistan topraklarını işgal eden Çin, Türk toplumunun her türlü davranışına sınırlama getiriyor” diyen Göktürk, şunları belirtti: “Türklerin doğum yapmasını bile yasaklıyorlar. 20 bin kişilik bir bölgede yüzde 1 oranında doğum yapılacak denilerek sınırlama getiriliyor. Bu sınırlamalar konusunda itiraz olduğu zaman da şiddet uygulanıyor. Dolayısıyla 20 bin kişilik bir kentte ancak 200 çocuk ya da bebek bulabiliyorsunuz. Doğu Türkistan’da bunun gibi daha bir çok anlamsız yasaklar ile de karşı karşıya kalmanız mümkün” Doğum kontrolü adı altında soykırımı yapıldığına vurgu yapan Göktürk, “Hamile Türk kadınlar yumruklanarak şiddete maruz kalıyor. Bölgede gerçekleştirilen uygulamaları tarif etmek mümkün değil. Bunun adına ne denir bilemiyorum. Doğu Türkistan’daki Türkler Çin yönetimi altında hiçbir şekilde huzurlu ve mutlu yaşamıyor”

Erkekleri köle yapalım, kadınları...
DoĞu Türkistan’da bir milyon kadar askerini silah altında tutan Çin, Doğu Türkistan’da Müslümanların attığı her adımı kontrol etmekte. Yollarda kurulmuş olan askeri denetim noktalarında tüm araçlar tek tek durdurulup içleri aranırken erkekler hakarete uğrayıp tartaklanmakta, Türk kadınlar ise tacize uğramakta. Zehirlenmiş zihniyet
Buradaki zulüm zaman zaman Batı basınının bile dikkatini çekti. Urumçi Üniversitesi’nin duvarında hala asılı olan 2 Ekim 1988 tarihli The Independent gazetesi, Çin’in bakışını şöyle aktarıyor: “Türk erkeklerini sonsuza kadar kölemiz yapalım, kadınlarını da asırlar boyunca fahişemiz.” Gazete, bu düşünceyi ise şu şekilde değerlendiriyor: “Katıksız ırkçı düşünce ile zehirlenmiş bir zihniyetin göstergesi.” Japonya Mainichi Daily News gazetesi ise 2000 tarihli sayısında şunları yazıyor: “Doğu Türkistan’da bir kişi sadece boş bir şüphe üzerine yıllar boyunca tutuklu kalabiliyor. Türkler asılsız suçlamalarla idam edilmekte, zaman zaman da toplu olarak katledilmekteler. Kadınlara zorla kürtaj yapılmakta, birden fazla çocuğa sahip olanların çocukları ellerinden alınmakta.”

Hiç yorum yok: