8 Ekim 2011 Cumartesi

90 Yaşındaki gençlik

        

 

 

 

 

 

 

 

       90’ında ama çok dinç ve genç görünümlü bir adam varmış Çevresinde herkes ona çok özenir ve sorarlarmış. “Bu gençliğin sırrı nedir?” diye. İhtiyar delikanlı güler geçermiş bu soruya. Ama soranlar çoğalınca cevap vermek şart olmuş. Düşünmüş: “ Nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca herkese?” Sonra karar vermiş bütün meraklıları evine yemeğe davet etmeğe. “Bu davette size sırrımı açıklayacağım!” demiş. Herkes merakla davete gelmiş. Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş, vakit iyice geçmiş. Ama gençlik sırrıyla ilgili tek söz edilmemiş. Herkes “Konu ne zaman açılacak?” diye merak ederken adamcağız hanımına seslenmiş: “Hatun, şu kilerden bir karpuz getirir misin bize sana zahmet!” Hanım hemen kilere giderek bir karpuz getirmiş. Adam şöyle eliyle vurmuş tık tık diye, sonra da “Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin bir zahmet?” demiş. Hanım onu götürmüş, bir tane daha getirmiş.  Adam onu da bir yoklamış, yine beğenmemiş. “Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış, başka bir tane getirir misin?” demiş Başka istemiş. Bu böylece 4-5 defa tekrarlanmış. Adam beşinci karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş. Herkes karpuzunu afiyetle yerken dedecik sormuş: “Arkadaşlar, işte benim gençliğimin sırrı burada; anladınız mı?” Herkes birbirinin yüzüne bakmış. Kimse bir şey anlamamış. “Aman dede” demişler. “Nerde? Anlamadık biz bu sırrı!”  Dedecik gülmüş. “Efendiler!” demiş.,” O gördüğünüz karpuz kilerde bir taneydi, tekti. Ben hanıma başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor, aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile ‘Aman be adam, deli misin nesin? Şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana defalarca?’ demedi. Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bu gençliğimi bu hanımıma borçluyum” demiş

 

 

 

 

* Genç Beyin Dergisi’nden.   

Hiç yorum yok: